önderlik etmek ne demek?
- Öncülük yapmak, yol göstermek.
- Lead, guide, shepherd, front.
önderlik eden
- Forehand
önderlik
- Önder olma durumu veya öndere yakışır davranış, öncülük, liderlik
- Önderin, görevinin gerektirdiği yetenek ve becerileri kendinde bulundurma durumu. (Bunlar arasında girişkenlik, yön verme ve yönettiği birey ya da kümelerin davranış ve tutumlarını onları doyuracak biçimde denetlemek gibi nitelikler gösterilebilir.) bk. önder.
- Leadership.
- Captainship.
- Captaincy.
- Lead.
- Lead öncülük.
- Liderlik.
- Being a leader.
- Manuduction.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.