önde gelen ne demek?
- Pref. arch.
pref.
- Preface, prefix.
önde gelen kenar
- Leading edge
önde gelenler
- Front bencher.
gelen
- Gelme işini yapan (kimse veya nesne).
- Bir ışık kaynağından çıkıp bir aynanın yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine düşen (ışın).
- Coming.
- Incoming.
- Oncoming.
- Arriving.
- Reaching.
- Comer.
- Inbound.
- Who is coming.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
önde gelen kenarönde gelenlerönde gelmeönde gelmekönde gidenöndeönde giden yorulur, arkada kalan soyulurönde gitmekönde olanönde olan şeyöndamaköndamak ünsüzüöndamaksılönön yukarıda tutuşön açıön açınıkön adgelengelen ağam giden paşamgelen ağam giden patamgelen aramagelen bağlantı noktasıgelen baytgelen bayt miktarıgelen becngelen çerçevegelen dalgagelegelebangeleborugelecege dogrugeleceğe bakmak