önder odak ne demek?
- Yürütücü doku.
- Pacemaker.
yürütücü
- Yürütme yetkisini kullanan kimse.
- Propulsive.
önder
- Gücü, ünü ve toplumsal yeri dolayısıyla, belli zaman ve durumlar içinde, ilişkili bulunduğu küme veya toplumun tutum, davranış ve etkinliklerini değiştirip yönetme yeteneğini gösteren kimse, lider, şef.
- Belirli zaman ve durumlar içinde ilişkili bulunduğu küme ya da toplumun tutum, davranış ve etkinliklerini değiştirip yöneltme yeteneğini gösteren kişi.
- Leader.
- Captain.
- Pioneer.
- Bellwether.
- Cock.
- Pole star.
- Shepherd.
- Chief lider.
öndere
- Bk. öğendire
odak
- Bir ışık veya ısı kaynağından yayılan ışınların toplandığı yer, mihrak.
- Herhangi bir düşüncede, nitelikte olan kimselerin kaynağı veya bir şeyin toplandığı, yoğunlaştığı yer, mihrak.
- Yakınsayan ışınların kesişme noktası (gerçekodak), ya da ıraksayan ışınların kaynaklanır göründüğü nokta (sanalodak).
- Yakınsayan ışınların kesişme noktası (gerçekodak), ya da ıraksayan ışınların kaynaklanır göründüğü nokta (sanalodak).
- Bir merceğin ya da yuvarsal aynanın asal ekseni üzerinde, çok uzakta bulunan bir kaynaktan bu eksene koşut olarak gelen ışınların, mercekten geçtikten ya da aynada yansıdıktan sonra, bu asal eksen üzerinde kırıldıkları ya da yansıdıkları nokta.
- Merceklerde ve aynalarda, kırılan veya yansıyan ışınların toplandığı nokta.
- Tek tabaka hücre kültürlerinde veya embriyolu yumurtanın koryoallantoik zarında bir virüs tarafından oluşturulan hücre yığını veya salkımı, fokus.
- Focal.
- Pivotal.
- Focus.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
önderöndereöndere bağlı olan kimseönderiştirmekönderlenmis modülönderlikönderlik edenönderlik etmeköndeönde gelenönde gelen kenarönde gelenlerönde gelmeöndamaköndamak ünsüzüöndamaksılodakodak ayarıodak ayarı bozukodak benegiodak beneğiodak bölünmesiodak değiştirmekodak derinliğiodak dışıodak düzlemiodaoda arkadaşıoda arkadaşı olmakoda aydınlığıoda dekoru