gelen çerçeve ne demek?
- Frames in
frames
- Çerçeveler, optik lensler için ince metal veya plastik çerçeve
gelen
- Gelme işini yapan (kimse veya nesne).
- Bir ışık kaynağından çıkıp bir aynanın yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine düşen (ışın).
- Coming.
- Incoming.
- Oncoming.
- Arriving.
- Reaching.
- Comer.
- Inbound.
- Who is coming.
gelen ağam giden paşam
- Yönetim kimde olursa olsun benim için fark etmez.
çerçeve
- Resim, yazı, ayna vb.ni süslemek veya bir yere asılabilecek duruma getirmek için bunlara geçirilen kenarlık
- Kapı, pencere ile bunların cam veya tablalarının yerleştirilmiş olduğu kenarlık
- Bir konunun, bir düşünce alanının sınırları veya bu sınırlar içindeki alan
- Beden eğitiminde asılma ve tırmanmalar için kullanılan araç.
- Cimnastikte, asılma ve tırmanmalar için kullanılan 50 cm lik, 16 dörtgen gözlü ağaçtan araç.
- Gitarı birleştirmek veya süslemek amacıyla klavye, sap veya gövdeyi çevreleyen plastik veya sedeften şerit.
- Silahın tüm parçalarını üzerinde taşıyan kısım.
- Bk. resim
- Alıcının penceresinden dolayı, bir filmin üzerinde her bir resmin yüzeyini sınırlayan, dikdörtgen oluşturan doğrular.
- Binding.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
gelengelen ağam giden paşamgelen ağam giden patamgelen aramagelen bağlantı noktasıgelen baytgelen bayt miktarıgelen becngelen dalgagelen faksgelegelebangeleborugelecege dogrugeleceğe bakmakçerçeveçerçeve anlaşmaçerçeve antençerçeve birleştirmeçerçeve boyutuçerçeve çatkıçerçeve çizgisiçerçeve çizgisi ekiçerçeve çizgisi yapıştırma aygıtıçerçeve dışı