öğüt vermek ne demek?

  1. Bir kimseye yapması veya yapmaması gereken şeyler için yol göstermek, nasihat etmek

    Ayağını denk al yavrum, ateşle oyun olmaz diye öğüt verdi.

    H. Taner
  2. (en)Advise, counsel, exhort, expostulate, preach.
  3. (en)Jaw.

öğüt verme

  1. (en)Preaching.

öğüt veren

  1. (en)Hortative.

vermek

  1. Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
  2. Bırakmak veya bağışlamak
  3. Ondan bilmek, atfetmek
  4. Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek
  5. Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
  6. Herhangi bir duruma yol açmak
  7. Eğlenceli toplantı düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak.
  8. Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek.
  9. Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek
  10. (en)Bring.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

öğüt vermeöğüt verenöğüt veren kimseöğüt verir gibi konuşanöğüt olaraköğütöğütçüöğütçülüköğütenöğütlemeöğüdümü tutöğüdünü tutmaköğünöğün yemlemesiöğünçvermekvermek istememekvermeverme aralığıverme durumuverme hedefiverme kaynağıverver kaçver yiyeyim, ört uyuyayım gözle, canım çıkmasınveraveracious
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın