öğüt verme ne demek?
- Preaching.
öğüt vermek
- Bir kimseye yapması veya yapmaması gereken şeyler için yol göstermek, nasihat etmek
- Advise, counsel, exhort, expostulate, preach.
- Jaw.
öğüt veren
- Hortative.
verme
- Vermek işi.
- Evolution.
- Conferment.
- Lodgment.
- Rendering.
- Supply.
- Giving.
- Cession.
- Dation.
- Deliverance.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
öğüt vermeköğüt verenöğüt veren kimseöğüt verir gibi konuşanöğüt olaraköğütöğütçüöğütçülüköğütenöğütlemeöğüdümü tutöğüdünü tutmaköğünöğün yemlemesiöğünçvermeverme aralığıverme durumuverme hedefiverme kaynağıverme uyarısıverme yoluvermehatalarıvermeilvermekverver kaçver yiyeyim, ört uyuyayım gözle, canım çıkmasınveraveracious