çerçeve dizi ışıkları ne demek?

  1. Sahne çerçevesinin iç yüzünde, yukarıda, sağ ve sol yanlardaki dizi ışıtaçların tümü.
  2. (en)Proscenium batten, no, 1 light pipe, teaser batten.
  3. (fr)Herse de draperie, herse zéro

çerçeve

  1. Resim, yazı, ayna vb.ni süslemek veya bir yere asılabilecek duruma getirmek için bunlara geçirilen kenarlık
  2. Kapı, pencere ile bunların cam veya tablalarının yerleştirilmiş olduğu kenarlık
  3. Bir konunun, bir düşünce alanının sınırları veya bu sınırlar içindeki alan
  4. Beden eğitiminde asılma ve tırmanmalar için kullanılan araç.
  5. Cimnastikte, asılma ve tırmanmalar için kullanılan 50 cm lik, 16 dörtgen gözlü ağaçtan araç.
  6. Gitarı birleştirmek veya süslemek amacıyla klavye, sap veya gövdeyi çevreleyen plastik veya sedeften şerit.
  7. Silahın tüm parçalarını üzerinde taşıyan kısım.
  8. Bk. resim
  9. Alıcının penceresinden dolayı, bir filmin üzerinde her bir resmin yüzeyini sınırlayan, dikdörtgen oluşturan doğrular.
  10. (en)Binding.

çerçeve anlaşma

  1. Hükûmet ile sendika ve işverenler arasında toplu sözleşme öncesinde varılan ön anlaşma.

dizi

  1. Dizi film.
  2. Bir iplik veya tel üzerine dizilmiş inci, boncuk vb.nin oluşturduğu bütün, sıra.
  3. Herhangi bir bakımdan bir bütün oluşturan şeylerin tümü, seri
  4. Yan yana, art arda veya zaman sırasına göre sıralanmış birbiriyle ilişkili nesne veya olayların oluşturduğu bütün sıra.
  5. Aynı söz dizimsel bağlam içinde birbirinin yerini alabilecek olan ve güçlü bir karşıtlık bağlantısı kuran ögelerin oluşturduğu bütün, paradigma.
  6. Saf durumundaki bir kıtada, birbiri arkasında duran erler.
  7. Değerleri artarak veya eksilerek art arda gelen terimler takımı.
  8. Bir oktavın içinde sıralanan sekiz sesin bütünü.
  9. Film.
  10. Oturma yeridizisi.

ışık

  1. Cisimleri görmeyi, renkleri ayırt etmeyi sağlayan fiziksel enerji, erke, ziya, nur, şavk
  2. Bir yeri aydınlatmaya yarayan araç.
  3. Elektrik.
  4. Resim sanatında ışıklı, parlak yer.
  5. Mutluluk, sevinç veya zekâdan doğan, özellikle yüzde ve gözlerde beliren parıltı
  6. Yol gösteren, aydınlatan kimse, düşünce, eser vb
  7. Yüksek derecede ısıtılan cisimlerin veya çeşitli enerji biçimleriyle uyarılan cisimlerin gaz ışı yaydığı gözle görülen ışıma.
  8. Yönetmenin, sahnenin ya da salonun aydınlatılması için verdiği buyruk.
  9. Göze uyarımda bulunan ve beyin tarafından yorumlandığında görme duyusuna, yani görülebilir ışığa yol açan elektromıknatıs ışınım. Başka bir deyişle, ışımayla yayılan ve görme duyusuyla algılanan erke biçimi. (Bu elektromıknatıs ışınım, 4x10-7 m ile 7,7x10-7 m arasındaki dalga uzunluklarında yer alır. Dalga uzunluklarındaki değişiklikler gözde değişik duyulara yol açarak değişik renkleri oluşturur).
  10. Aydınlık, ziya.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

çerçeveçerçeve anlaşmaçerçeve antençerçeve birleştirmeçerçeve boyutuçerçeve çatkıçerçeve çizgisiçerçeve çizgisi ekiçerçeve çizgisi yapıştırma aygıtıçerçeve dışıdizidizi adıdizi dibinden ayrılmamakdizi dizidizi düzenledizi filmdizi fişidizi halinde çıkmakdizi halinde yayınlanan karikatürdizi ışıklardizdiz ağırşağıdiz altı ile durdurmadiz ardı atardamarıdiz ardı çentiği
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın