dizi ne demek?
- Dizi film.
- Bir iplik veya tel üzerine dizilmiş inci, boncuk vb.nin oluşturduğu bütün, sıra.
- Herhangi bir bakımdan bir bütün oluşturan şeylerin tümü, seri
İşte bütün eserlerini bir araya toplayacak olan bu dizinin başına yazılacak ön söz.
A. Ş. Hisar - Yan yana, art arda veya zaman sırasına göre sıralanmış birbiriyle ilişkili nesne veya olayların oluşturduğu bütün sıra.
- Aynı söz dizimsel bağlam içinde birbirinin yerini alabilecek olan ve güçlü bir karşıtlık bağlantısı kuran ögelerin oluşturduğu bütün, paradigma.
- Saf durumundaki bir kıtada, birbiri arkasında duran erler.
- Değerleri artarak veya eksilerek art arda gelen terimler takımı.
- Bir oktavın içinde sıralanan sekiz sesin bütünü.
- Film.
- Oturma yeridizisi.
- Adenin(A), Adenin(A), Guanin(G), Sitozin(C) ve Timin(T) nükleotid bazlarının belirli bir düzene göre dizilmesi sonucu oluşan polinükleotid zinciri, sekans.
- Konu, tutum, deyiş yönünden birbirine bağlı olan; aynı oyuncular, aynı çevirim takımıyla gerçekleştirilen filmler. TV
- Birbirinin devamı olan, aynı takım ve genellikle aynı oyuncular tarafından gerçekleştirilen televizyon izlenceleri
- Konusu kendi içinde bir izlence dolduracak biçimde parçalara ayrılmış, her biri öbürünün devamı olarak belirli aralıklarla yayınlanan televizyon izlencesi.
- Genel olarak aynı kişi ya da kuruluşça yayımlanan, ortak bir konuyu değişik açılardan ya da değişik bölümleriyle inceleyen yapıtların oluşturduğu bütün.
- Array.
- Series, 2-.
- Row.
- Batch.
- Battery.
- Course.
- Line.
- Range.
- Rank.
- Sequence.
- Series.
- String.
- Succession.
- Tier.
- Serial.
- Paradigm.
- Scale.
- Progression.
- File.
- Train.
- Linkage.
- Configuration.
- Bank.
- Gear.
- Layer.
- Queue.
- Form.
- Formation.
- Lineup.
- Catena.
- Tail.
- Strand.
- Skein.
- Ordinal.
- Alignment.
- Strung.
- Serie, Filmserie,
- Reihe, Fortsetzungsreihe, Fortsetzungserie,
- Sendefolge, Sendereihe, Fernsehserie
- Rang
- 1-2. série, 3. feuilleton (télévisé)
dizi
- Dizi film.
- Bir iplik veya tel üzerine dizilmiş inci, boncuk vb.nin oluşturduğu bütün, sıra.
- Herhangi bir bakımdan bir bütün oluşturan şeylerin tümü, seri
- Yan yana, art arda veya zaman sırasına göre sıralanmış birbiriyle ilişkili nesne veya olayların oluşturduğu bütün sıra.
- Aynı söz dizimsel bağlam içinde birbirinin yerini alabilecek olan ve güçlü bir karşıtlık bağlantısı kuran ögelerin oluşturduğu bütün, paradigma.
- Saf durumundaki bir kıtada, birbiri arkasında duran erler.
- Değerleri artarak veya eksilerek art arda gelen terimler takımı.
- Bir oktavın içinde sıralanan sekiz sesin bütünü.
- Film.
- Oturma yeridizisi.
dizi adı
- Bir film ya da televizyon dizisinin genel adı.
- Bir yazının ya da yapıtın içinde bulunduğu dizinin genel adı.
- Series title.
- Série title.
- Serie-Titel
- Titre de série (de feuilleton)
dizi dibinden ayrılmamak
- Yanından hiç gitmemek, ayrılmamak: Bir nişanlısı var ki hiçbir iş görmez, evden dışarı çıkmaz, kızın dizi dibinden ayrılmaz. -M. Ş. Esendal.