çekme zorlaması ne demek?
- Bir cismin kopuncaya dek dayanabildiği, birim kesiti başına düşen çekme kuvveti ile ölçülen zorlanma, anlamdaş sağlamlık.
- Bir cismin kopuncaya dek dayanabildiği, birim kesiti başına düşen çekme kuvveti ile ölçülen zorlanma, anlamdaş sağlamlık.
Tensile stress.
Zugspannung
Tension de traction
çekme
- Yüksekteki ince dalları çekip kesmeye yarar, ay biçiminde, uzun saplı, ağzı tırtıklı bıçak.
- Parmak veya mızrapla çalınan çalgı.
- İş yaparken giyilen bir tür şalvar.
- Çekilerek giyilen veya kullanılan.
- Düzgün, ölçülü.
- Çekmek işi
- Düzgün biçimli.
- Çekmece
- Kolun yada öteki vücut bölümlerinin bükücü kas gücü ile bir direnci kendine yaklaştırması.
- Bk. acı çekme
çekme ağı
- Göle ve denize bırakıldıktan sonra iki tarafındaki halatlarla kenara çekilen, bir ana torba ile iki uzun koldan oluşan av aracı.
Seine net.
zorlama
- Özellikle oynaklarda ara keseciklerinin fıtığı olarak beliren, bir organın zorlanmış olmasıyla ortaya çıkan aksaklık veya bozukluk.
- Zorlanarak sağlanan, cebrî
- Zorlamak işi, zecir
- Bir nesneye etkiyen yamrultucu kuvvet.
- Tanıklık yapmak, andiçmek ve bunlar gibi yargılıkça bir kimseye verilen ve o kişi tarafından yapmaktan kaçınılan ve yargılama ile ilgili olan görevlerin, yasada yazılı yöntemlerle zorla yaptırılması.
Stress.
Compulsion, constraint.
Arm-twisting.
Coaction.
Coercion.