çarpılma ne demek?
- Çarpık duruma gelme.
- Çarpılmak işi.
- Bk. çarpılma
- İçindeki nem oranının değişmesi sonucu ağacın biçiminin bozulması.
- Collision.
- Being hit.
- Verziehen des Holzes
çarpık
- Düzgünlüğünü yitirerek eğrilmiş, doğru karşıtı
- Gerçek niteliğini yitirmiş
- Aksi, ters, huysuz bir biçimde
- Enzootik ataksi.
- Warped.
- Crooked.
- Bent.
- Awry.
- Skew.
- Bandy.
çarpılma
- Çarpık duruma gelme.
- Çarpılmak işi.
- Bk. çarpılma
- İçindeki nem oranının değişmesi sonucu ağacın biçiminin bozulması.
- Collision.
- Being hit.
- Verziehen des Holzes
çarpılmak
- Çarpma işine konu olmak.
- Çarpık duruma gelmek
- Çalınmak, soyulmak.
- Aldatılmak.
- Alınıp gücenmek.
- Çekiciliğine kapılmak, etkilenmek
- To be multiplied.
- To be robbed.
- To become paralyzed.
- To become crooked/warped.
çarpılmamak
- (neg. form of çarpılmak) warp.