çarpık ne demek?
- Düzgünlüğünü yitirerek eğrilmiş, doğru karşıtı
İyice kararmış çarpık bir tahta kapı aralık duruyordu.
Ç. Altan - Gerçek niteliğini yitirmiş
Oraya özellikle çarpık vasıfları olanları toplarlarmış.
H. Taner - Aksi, ters, huysuz bir biçimde
Nedense, Makbule, bu davetten çarpık dönüyordu.
R. N. Güntekin - Enzootik ataksi.
- Warped.
- Crooked.
- Bent.
- Awry.
- Skew.
- Bandy.
- Deviating.
- Inclined.
- Distorted.
- Oblique.
- Indirect.
- Off center.
- Deformed.
- Out of line.
- Contorted.
- Trapezium.
- Swayback.
çarpık ayak
- Uğursuz kimse.
çarpık bacaklar
- Bow legs, knock knees.