çarpılmış ne demek?
- Smitten
smitten
- Vurulmuş, abayı yakmış
- Etkilenmiş
- Tutulmuş, yakalanmış
- Smite
- Çarpılmış
- Rahatsız
- Aşık, vurgun.
çarpılma
- Çarpık duruma gelme.
- Çarpılmak işi.
- Bk. çarpılma
- İçindeki nem oranının değişmesi sonucu ağacın biçiminin bozulması.
- Collision.
- Being hit.
- Verziehen des Holzes
çarpılmak
- Çarpma işine konu olmak.
- Çarpık duruma gelmek
- Çalınmak, soyulmak.
- Aldatılmak.
- Alınıp gücenmek.
- Çekiciliğine kapılmak, etkilenmek
- To be multiplied.
- To be robbed.
- To become paralyzed.
- To become crooked/warped.