taş ne demek?
- Kimyasal veya fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde.
- Bu maddeden yapılmış, bu maddeden oluşmuş.
- Bazı yerlerde ve işlerde kullanılmak için bu maddeden özel olarak hazırlanmış malzeme
Ertesi günü kaldırıp Karacaahmet'e gömdüler, bir taş diken olmadı.
M. Ş. Esendal - Yapı işlerinde kullanılmak için bu maddeden hazırlanmış malzeme
- Mücevherlerde kullanılan yüksek değerli cevher.
- Dama, domino vb. oyunlarda kullanılan metal, kemik, plastik veya tahta parçalardan her biri.
- Bazı organların içinde, özellikle idrar kesesi vb.nde oluşan, türlü biçim ve hacimdeki katı madde.
- Bazı kütlelerden kopan veya koparılan parça.
- Bkz. kayaç.
- Kimyasal veya fiziksel özellikleri değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan, sert ve katı madde.
- Çeşitli biçim ve büyüklükte her türlü kaya parçası.
Allusion.
Concretion.
Gibe.
Innuendo.
Jeer.
Jibe.
Masonry.
Scale.
Playing piece.
Barbed allusion.
Calculus.
Made of stone.
Stone.
Piece.
Lapidary.
Rock.
Flint.
Pierre
kayaç
- Doğada büyük yer tutan, yer kabuğunun yapı gereci olan bir veya birkaç mineralden oluşan kütle, porfir.
- Yerkabuğunu, katmanlar ya da yığınlar durumunda oluşturan, ayrımlı bileşim ve oluşumdaki katı özdeklerin tümüne verilen genel ad.
Conglomerate.
Rock.
Roch.
Roche
taş akıntısı
- Fiziksel yolla parçalanan irili ufaklı taşların, sarp yamaçlarda, yerçekiminin etkisiyle kayması, bkz. döküntü, döküntü yelpazesi.
Rock fall.
Coulée de pierre
taş alma ameliyatı aleti
Gorget.