zor durumda terketmek ne demek?
- Leave in the lurch.
zor
- Sıkıntı veya güçlükle yapılan, kolay karşıtı
- Sıkıntı, güçlük, rahatsızlık
- Yüküm, mecburiyet
- Baskı
- Güçlükle, zorla
- "Yapamazsın" anlamında kullanılan bir söz.
- Arduous.
- Baffling.
- Crucial.
- Cruel.
zor alım
- İşlenen bir suç karşılığı olarak suçlunun malının bütünü veya bir bölümü üstündeki mülkiyetine son verilmesi ve bu mülkiyetin bir başka kuruluşa devredilmesi, müsadere.
- Tanzimattan önce herhangi bir kişiye ait mallara padişah adına el konulması, müsadere.
durum
- Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon
- Duruş biçimi, konum.
- Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri.
- İsim soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl.
- Bkz. hal.
- Bir ayaktopu kümesinde takımların aldıkları sonuçlara göre kazandıkları değerler. Uluslararası kurallara göre kazanan takım iki, yenişemeyen takımlar birer değer alırlar. Yenik takımlar ise değer alamazlar.
- State.
- Wheat with hard dark-colored kernels high in gluten and used for bread and pasta; grown especially in southern Russia, North Africa, and northern central North America.
- Condition.
- Situation.
terketmek
- Bkz. terk etmek.
- Defect