zemin hazırlamak ne demek?
- Uygun ortam yaratmak.
uygun
- Yakışır, yaraşır, uz, mutabık, mütenasip
- Orantılı, oranlı
- Avantajlı
- Elverişli, yarar, müsait, muvafık.
- Yararlı.
- Ucuz, ekonomik
- Suitable.
- Agreeable.
- Conformable.
- Appropriate.
zemin
- Taban, döşeme, yer
- Kumaş, süslü kâğıt, halı, yer muşambası, tablo vb. desenli nesnelerde, biçimlerin üzerinde yer aldığı renk.
- Temel, dayanak
- Yeryüzü, dünya.
- Bir şarkının, sahnede az sayıda çalgıyla icrasını sağlamak amacıyla, arka planda kullanılmak üzere canlı icra edilecekler dışındaki seslerini içeren önceden kaydedilmiş h
- Yer, yeryüzü.
- Temel, dayanak.
- Konu, tema.
- 1. yer, yeryüzü. 2. temel, dayanak. konu, tema.
- Backcloth.
zemin değer
- Işıma, ses, v.b. nicelikleri ölçerek yapılan deneylerde analit yokken numune matriksinin analitin vereceği yerde, bunların yayıldığı kaynaklar kapalı olduğu veya çalışmadığı durumlarda da ölçülen nicelik..
- Background.
hazırlamak
- Bir şeyi kullanılacak, yararlanılacak duruma getirmek
- Bir şeyi ortaya koymak, gerçekleştirmek.
- Önceden düzenlemek.
- Önlem almak, sağlamak.
- Sebep olmak, yol açmak.
- Birini herhangi bir şeyi yapabilecek veya bir şeyi yüklenebilecek duruma getirmek.
- Alıştırmak.
- Bir maddeyi elde etmek.
- Bk. kurmak
- Equip.