hazırlamak ne demek?
- Bir şeyi kullanılacak, yararlanılacak duruma getirmek
Bir çeyrek saat içinde bavullarımızı bile hazırlayamazdık.
Y. K. Karaosmanoğlu - Bir şeyi ortaya koymak, gerçekleştirmek.
- Önceden düzenlemek.
- Önlem almak, sağlamak.
- Sebep olmak, yol açmak.
- Birini herhangi bir şeyi yapabilecek veya bir şeyi yüklenebilecek duruma getirmek.
- Alıştırmak.
- Bir maddeyi elde etmek.
Komşularının bu mütevekkil hâline pek şaştı.
H. Taner - Bk. kurmak
Equip.
Prepare.
Make ready.
Arrange.
Coach.
Concoct.
Engross.
Groom.
Knock up.
Lay out.
Set by.
Stage.
Work up.
Brevity.
Dispose.
Install.
Make.
Setup.
To prepare.
To make ready.
Brew.
To compile a catalog ue.
Formulate.
Coach sb for an examination.
Forearm.
Square away.
Tailor.
Tee up.
hazırlama
- Bkz. preparasyon
- Kullanılır hale getirme
- Hazırlamak işi.
Confection.
Concoction.
Preparation.
hazırlama süresi
Preparation time