bildirme ekleri ne demek?
- I- ek-fiilinin şahıslara göre çekiminde kullanılan, ad cümlelerinde özne ile yüklem arasında yargı bağı kuran ekler. Bu ekler 1. şahıs teklik ve çokluk çekimleriyle, 2. şahıs teklik ve çokluk çekimlerinde zamir kökenli -Im/-Um, -Iz/-Uz, -sIn-/-sUn, -sInIz, -sUnUz, 3. şahıs teklik ve çoklukta -DIr/-DUr, -DIrlAr/-DUrlArdır: Çalışkan-ım, iyi-y-im, doğru-y-um; tatlı-sın, kim-sin? çocuk-sun, yakın-dır, güzel-dir vb.bildirme ekleri, olumsuz yargı için değil kelimesi üzerine getirilir. değil-im, değil-iz, değil-sin, değil-siniz, değil-dir, değil-dirler. vb. Ayrıca bk. ek-fiil.
bildirme eki
- Çoğu sürerlik, kesinlik veya kuvvetli ihtimal kavramlarını vermek için yüklemin sonuna gelen durur kelimesinin ekleşmiş biçimi olan -dır, -dir eki.
- Tur- yardımcı fiilinin geniş zaman çekiminden (tur-ur) çıkan, yüklemi özneye bağlayan, ekleşip ünlü ve ünsüz uyumlarına giren, ek- fiilin bildirme kipinin teklik ve çokluk üçüncü şahıs çekimlerine gelerek anlamı güçlendiren -DIr/-DUr eki: olgundur, çalışkandır, siyahtır, çocuktur, yakındır, değildir vb. Bu ek, bazı bildirme ve tasarlama kiplerinin de sonuna gelerek oluş ve kılışa süreklilik, kesinlik, güçlü, bir ihtimal kavramları katar: Bu işlerde çalışan vatandaşlarımız Hindistanda gerek anıtları korumak, gerek onları değerlendirmek için neler yapıldığını tetkik etmelidirler (F. R. Atay, Gezerek Gördüklerim, s. 123). Amma yine içimden hiçbir şey olmumıştır, sağ salim gelir diyordum öyle oldu (A. H. Tanpınar, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, s. 292). Semra Seha, -Salıdan itibaren sahnemizde İstanbulu teşhir edecektir (T. Buğra, İbişin Rüyası, s. 149). Bana kalırsa, bu hiç de garip değildir. Belki tabiî umurdandır. Hal yoktur, mazi ve onun emrinde bir istikbal vardır (A. H. Tanpınar, s. 86). Saatin kendisi mekân, yürüyüşü zaman, ayarı insandır (A. H. Tanpınar, göst. e. s. 33). Ve sanılır ki, yeşil türbe, rengini, eski Bursa baharlarının ılık sokaklarındaki en taze yeşillerinin özünden emmiştir. (F. R. Atay, göst. es. s. 12). vb.
- Copula.
- Copule
bildirme cümlesi
- Yüklemi bildirme kiplerinden biriyle kurulan cümle.
- Bir yargıyı, bir gerçeği bildirmek için yüklemi bildirme kiplerinden biriyle kurulan ad veya fiil cümlesi: Ben konuşmaya hazırım. Havuzun suyu bulanıktır. Hazırlıklar devam ediyor. Bu gün kaynanamla uzun uzun konuştum (R. N. Güntekin, Acımak, s. 81). Arasıra bir iki ay perhiz ederim (F. R. Atay, Gezerek Gördüklerim.) Sanatta ihtilâl, çoğu zaman «herkes»in yerine «ben»in geçmesiyle olur (A. H. Tanpınar, Yaşadığım gibi, s. 293). Bu sükût benim dikkatimdir (göst. es. s. 333). Yarın sizinle birlikte gideceğiz vb.
- Sentence of statement.
ek
- Eklenmiş, katılmış
- Bir şeyin eksiğini tamamlamak için ona katılan parça.
- Bir gazete veya derginin günlük yayımından ayrı ve ücretsiz olarak verdiği parça, ilave.
- Sonradan katılan, dikilen, yapıştırılan parçanın belli olan yeri.
- İki borunun birbirine birleştirildiği yer.
- Kelime türetmek veya kelimenin görevini belirtmek için kullanılan şekil verici ses veya sesler, lahika.
- Sözcük türetmek veya sözcüğün görevini belirtmek için kullanılan biçim verici ses ya da sesler: Evci (ev-ci) , evcil (ev-cil) , evli (ev-li) , ev-lenmek (ev-le-n-mek) eve (ev-e) , evden fev-den) , evde (ev-de) , evim (ev-im) vb.
- Elektronik postanın sonuna eklenerek yollanan dosya/dosyalar.
- Bk. ek yeri
- Bir yapıttaki bilgiyi tamamlamak, dahaeksiksiz olmasını sağlamak amacıyle sonradan çıkarılan kitap.