bildirme ne demek?
- Bildirmek işi, beyan.
- Bir kimsenin kendisine ya da başkasına karşı işlendiğini bildiği bir suçu, kovuşturma yapmaya yetkili olan yerebildirmesi.
- Notice, warning, demand note.
- Impartation.
- Affirmation.
- Notice.
- Proclamation.
- Announcing.
- Notifying.
- Making known.
- Communication.
- Avertissement, avis, dénonciation
bildirmek
- Herhangi bir şeyi haber vermek
- Herhangi bir konuda bilgi vermek
- Anlatmak, ifade etmek
- Ihbâr etmek, teblîğ etmek.
- Herald.
- Impart.
- Indicate.
- Intimate.
- Issue.
- Lodge.
bildirme cümlesi
- Yüklemi bildirme kiplerinden biriyle kurulan cümle.
- Bir yargıyı, bir gerçeği bildirmek için yüklemi bildirme kiplerinden biriyle kurulan ad veya fiil cümlesi: Ben konuşmaya hazırım. Havuzun suyu bulanıktır. Hazırlıklar devam ediyor. Bu gün kaynanamla uzun uzun konuştum (R. N. Güntekin, Acımak, s. 81). Arasıra bir iki ay perhiz ederim (F. R. Atay, Gezerek Gördüklerim.) Sanatta ihtilâl, çoğu zaman «herkes»in yerine «ben»in geçmesiyle olur (A. H. Tanpınar, Yaşadığım gibi, s. 293). Bu sükût benim dikkatimdir (göst. es. s. 333). Yarın sizinle birlikte gideceğiz vb.
- Sentence of statement.
bildirme dili
- Düşünürken aklımızdan geçirdiğimiz dile, yani iç dile karşı olarak, fikri açığa vurmak için kullandığımız her çeşit dil.
- Langage manifesté