sokma ne demek?
- Sokmak işi.
- Sticking in.
- Insertion.
- Obtrusion.
- Stinging.
- Biting.
- Bite.
- Prick.
- Inserting in.
- Thrusting in.
- Shoving in.
- Putting in.
- Thrust.
- Dipping.
- Introduction.
- Piercing.
- Sticking.
- Induction.
- Immersion.
- Admittance.
- Penetration.
- Importation.
- Import.
- Sting.
sokmak
- İçine veya arasına girmesini sağlamak.
- Bir yere girmesini sağlamak, içeri almak
- Bıçak, çakı, iğne vb. batırmak, saplamak.
- Böcek, zehirli hayvan iğnesini batırmak veya ısırmak, zehirlemek
- Yasak bir malı gizlice getirmek veya götürmek.
- Belli etmeden kötü bir malı vermek.
- Konuşma sırasında bir sözü, soruyu veya düşünceyi söyleyivermek
- Dokunaklı, kırıcı veya acı söz söylemek.
- Send.
- Strike.
sokma akıl sekiz adım gider
- Hep başkalarının verdiği akılla hareket eden kimse, bir yere kadar başarılı olur, daha sonra ne yapacağını bilemez.
sokma yarası
- Sting.