zıvanadan çıkmak ne demek?
- Çok sinirlenmek, öfkelenmek.
- To be in a rage, to infuriate, to lose one's head/temper.
çok
- Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı
- Aşırı bir biçimde
- Galore.
- Great.
- Handsome.
- Infinite.
- Like blazes.
- Perfectly.
- Power of.
- Profu.
zıvanadan çıkmış
- Frantic, out of joint.
zıvana
- İki ucu açık küçük boru.
- Bir kilit dilinin yerleşmesi için açılmış delik.
- Bk. zıvana
- Elemanlarından birinin iki tarafı, öbürünün ortası boşaltılarak yapılan çatkı türü.
- Mortice.
- Mortise.
- Sleeve.
- Tenon.
- Small pipe.
- Inner tube.
çıkmak
- İçeriden dışarıya varmak, gitmek
- Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek
- Bir meslek veya bilim kurumunda okuyup yetişmek, mezun olmak
- Bulunduğu yeri bırakıp başka yere geçmek, taşınmak, ayrılmak, ilgisini kesmek
- Süresi dolduğunda ayrılmak.
- Yapılmak, yürümek.
- Yetişecek ölçüde olmak.
- Eksilmek.
- Exit.
- Point.