yukarıda ne demek?
- Üst tarafta olan.
- Above.
- Afore.
- Aloft.
- Hereinabove.
- Overhead.
- Supra.
- Upstairs.
- On high.
- Foregoing.
üst
- Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı, fevk, alt karşıtı
- Bir şeyin görülen yanı, yüzü
- Bir şeyin dış yüzü, yüzey
- Giyecek, giysi.
- Birine göre yüksek aşamada olan kimse, mafevk.
- Vücut, beden.
- Artan, geriye kalan bölüm
- İlgilenilen, üzerinde durulan konu.
- Bir niceliğin sağüst köşesine, kaçıncı kuvvete yükseltileceğini göstermek için yazılan sayı.
- Exponent.
yukarıda adı geçen
- Above mentioned.
yukarıda bahsedilen
- Before mentioned.