yukarı ne demek?
- Bir şeyin üst bölümü, fevk, aşağı karşıtı.
- Üst tarafa, üstteki kata, üste, yükseğe, yukarıya
Yukarı, kocasının odasına çıktı.
M. Ş. Esendal - Benzerleri arasında üstte bulunan.
- Aşama, sınıf, makam bakımından ileride olan.
- Yetkili kimse.
- Bir kimsenin adının dilden düşürülmediğini, onun pek gözde olduğunu anlatan bir söz
Adı erken yaşta şaire çıkmıştı. Şair aşağı, şair yukarı.
H. Taner - Bir hizmette çok kullanılan kişice, yakınma olarak kullanılan bir söz.
- High.
- Upward.
- Upwards.
- Above.
- Aloft.
- Upstairs.
- Upper.
- Upper part.
yukarı akım
- Upstream.
yukarı akımlı karaç
- Havanın aşağıdan yukarıya doğru aktığı karaç.
- Updraft carburator.
- Steigstrom-Vergaser
- Carburateur normal (droit)