yol yürümek ne demek?
- Yolda gitmek.
yolda
- En route, in the pipe line, on the road.
yol yürümekle, borç ödemekle
- Birden ödenemeyen bir borç azar azar verilerek ödenebilir.
yol yükü
- Bir aracın değişmez hızla gidebilmesi için yuvarlanma, yokuş ve hava dirençlerini yenmesinden doğan motor yükü.
- Roadload.
- Strassenlast
yürümek
- Adım atarak ilerlemek, gitmek
- Karada veya suda, herhangi bir yöne doğru sürekli olarak yer değiştirmek.
- Çocuk ayakları üzerinde gezecek duruma gelmek.
- Yayan gezmek, yayan gitmek
- Yol almak.
- Bir yere gelmek, bir yere ulaşmak, kaplamak.
- Üzerine doğru gitmek, akın etmek, saldırmak, hücum etmek.
- Faiz, hesap edilmek, işlemek.
- Stir one's stumps.
- Ankle.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yol yürümekle, borç ödemekleyol yüküyolyol açan kimseyol açıklığı dilemekyol açınyol açmayol açmakyol adıyol adiyol ağzıyol almayoyo heave hoyo hoyo yoyobyürümekyürümek istemeyenyürümeyürüme aletiyürüme arabasıyürüme bacaklarıyürüme bandıyürüyürü ense tıraşını göreyimyürükyürük aksakyürük at yemini artırır