yürümek ne demek?

  1. Adım atarak ilerlemek, gitmek

    Kafası yerde, kamburunu çıkarmış, yürüyordu.

    H. Taner
  2. Karada veya suda, herhangi bir yöne doğru sürekli olarak yer değiştirmek.
  3. Çocuk ayakları üzerinde gezecek duruma gelmek.
  4. Yayan gezmek, yayan gitmek

    Gölgesinde yürüdüğü duvarın arkasından bir horoz sesi fark etti.

    Ö. Seyfettin
  5. Yol almak.
  6. Bir yere gelmek, bir yere ulaşmak, kaplamak.
  7. Üzerine doğru gitmek, akın etmek, saldırmak, hücum etmek.
  8. Faiz, hesap edilmek, işlemek.
  9. (en)Stir one's stumps.
  10. (en)Ankle.
  11. (en)Have a walk.
  12. (en)Hike.
  13. (en)Pace.
  14. (en)Step.
  15. (en)Step up.
  16. (en)Toddle.
  17. (en)Tread.
  18. (en)Walk.
  19. (en)Move.
  20. (en)Proceed.
  21. (en)Gang.
  22. (en)Go about.
  23. (en)Leg it.
  24. (en)To stir one's stumps.
  25. (en)Work out.

yürümek istemeyen

  1. (en)Balky.

yürüme

  1. Yürümek işi
  2. Dansçının dans adımlarıylayürümesi.
  3. Bk. geçiş
  4. (en)Walk.
  5. (en)Walking.
  6. (en)Pace.
  7. (en)Marching.
  8. (fr)Marche
  9. (fr)Marche

Türetilmiş Kelimeler (bis)

yürümek istemeyenyürümeyürüme aletiyürüme arabasıyürüme bacaklarıyürüme bandıyürüyürü ense tıraşını göreyimyürükyürük aksakyürük at yemini artırır
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın