yoğun top ateşine tutma ne demek?
- Saturation bombing.
saturation
- Doyurma, koyuluk
- Bkz. satürasyon
- Doyma, canlılık (renk)
yoğun
- Hacmine oranla, ağırlığı çok olan, kesif.
- Koyu, kalın.
- Etkisi güçlü olan, ağır (koku vb.).
- Artmış, çoğalmış bir durumda olan.
- Dolu, sıkı, sıkışık, çok.
- Şişman, iri, tombul
- Kaba, kalın, iri (elek, iğne).
- Özgül ağırlığı yüksek olan.
- Özgül ağırlığı yüksek olan.
- Oylumuna oranla ağırlığı çok olan.
yoğun alıştırma
- Öğrenme süresi için verilen zamanı aralıksız alıştırmalarla doldurmak.
top
- (İngilizce) En üst bölüm, tepe, baş, üst
- Birçok spor oyununda kullanılan, türlü büyüklükte, genellikle kauçuktan yapılmış yuvarlak nesne
- Bazı aletlerde bulunan toparlağımsı parça.
- Kumaş, kâğıt gibi şeylerin belli miktardaki bağı, ferde.
- Kumaş, kâğıt vb. şeylerin düzenli bir yığın durumuna getirilmiş bağı.
- Yuvarlak biçimde olan, toparlak
- Tamamen, bütünüyle.
- Homoseksüel erkek.
- Gülle veya şarapnel atan büyük, ateşli silah
- Sepettopu oyununda, oyuncuların sayı yapmak için kullandıkları küre biçimindeki oyun aracı. Deri, sentetik bir nesne ya da lastik bir kılıf ile kaplı ve içi hava dolu bir lastik balon olup, çevresi en az 75 santim, ağırlığı ise en az 600, en çok 650 gramdır. 1.80 metre yükseklikten tahta bir alana bırakıldığı zaman en az 1.20, en çok 1.40 metre yüksekliğe zıplayacak biçimde basınçlı hava ile şişirilmiştir.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yoğunyoğun alıştırmayoğun bakımyoğun besiyoğun betonyoğun biçimdeyoğun bilgisayaryoğun cisimcikleryoğun çalışmayoğun çekişmeyoğulumyoğulum yaratmayoğyoğalmayoğalmakyoğaltıcıyoğaltılmatoptop a classtop a hilltop a treetop ağaçtop ağzıtop ağzı tapasıtop altıtop arabacı ocağıtop arabacıbaşıtoto a callto a certain degreeto a conversationto a crumb