yatılı çalışmak ne demek?
- Live in.
live
- Canlı, naklen
- Hayat dolu
- Yaşamak
- Oturmak, ikamet etmek
- Geçinmek, ömür sürmek
- Canlı, diri, zinde, hayat dolu
- Hayata ait, yaşayanlara ait
- Beslenmek
- Geçirmek, sürmek live a double life iki yüzlü hayat yaşamak
- Sağ olmak, hayatta olmak
yatılı çalışmamak
- Live out.
yatılı
- Geceleri de kalınıp yatılan (okul vb.), leyli.
- Geceleri de kalıp yatan (öğrenci, konuk), leyli.
- Boarding.
- Boarder.
- Boarding student.
- Residential.
çalışmak
- Bir şeyi oluşturmak veya ortaya çıkarmak için emek harcamak.
- Herhangi bir iş üzerinde olmak.
- İşi veya görevi olmak, bulunmak
- Makine veya aletler işe yarar durumda olmak veya işlemekte bulunmak.
- Bir şeyi yapmak için gereken çarelere başvurmak, o şeyi gerçekleştirmek için kendini zorlamak, çaba harcamak
- Bir şeyi öğrenmek veya yapmak için emek vermek
- Aim, aim at.
- Work.
- Catch.
- Study.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yatılı çalışmamakyatılıyatılı bölge okuluyatılı doktoryatılı hastayatılı okulyatılı okul öğrencisiyatılı okulda bölüm yönetmeniyatılı olmayan öğrenciyatılı ögrenciyatıyatı kentiyatıkyatık çerçevelemeyatık çitçalışmakçalışmaktaçalışmaçalışma akımıçalışma alanıçalışma alışkanlığıçalışma artık çalışma tüzüğüçalışçalışa çalışa gidermekçalışabilirlikçalışabilirlik süresiçalışacak duruma getirmek