yaralı ne demek?
- Yarası olan, yaralanmış (kimse), mecruh
Yaralılarımızı develer üstünde götürüyoruz.
F. R. Atay - Dertli, üzüntülü
Bir yaralı adamdı. Her şeye layık ama, layık olduğu hiçbir şeye kavuşamamış bir yaralı adamdı.
Y. Z. Ortaç - Injured.
- Scarred.
- Sore.
- Stricken.
- Wounded.
- Casualty.
- Sth which has an open sore or ulcer on it.
yaralı kuşa kurşun sıkılmaz
- Birinin düşkünlüğünden yararlanarak ondan öç almak doğru değildir.
yaralı parmağa işememek
- En küçük bir yardımı bile esirgemek.