yaralamak ne demek?
- Silah, bıçak vb. bir araçla yara açmak
- Gücendirmek, incitmek, kırmak.
- Pip.
- Bruise.
- Chafe.
- Hurt.
- Injure.
- Lacerate.
- Maul.
- Prick.
- Rasp.
- Scotch.
- Wound.
- Shoot.
- To wound.
- To injure.
- To cut sb up.
- To do sb an injury.
- To hurt sb's feelings.
yaralama
- Yaralamak işi.
- Laceration.
yaralama olayı
- Kişinin, kendi vücudu (intihar kastı olmadan) veya başkasının vücuduna zarar vermesi olayı.