yapması için oyuna getirmek ne demek?
- Surprise smb.
- Into smth.
surprise
- Sürpriz
- Birden karşısına çıkış
- Hayret, beklenilmedik şey, şaşkınlık, ansızın vaki olan şey, hayret verici şey
- Hayrete düşürmek, şaşırtmak
- Birden karşısına çıkarmak
- Beklenilmedik bir anda yakalamak
- Sürpriz yapmak, şaşırtmak, hayret ettirmek, oyuna getirmek
yapmasan daha iyi
- You had better not.
yapmasan iyi olur
- You had better not.
için
- Amacıyla, maksadıyla
- Sebep ve sonuç belirten bir söz
- -dan / -den dolayı, ... -dan / -den ötürü
- Özgü, ayrılmış.
- Düşüncesince, kendince, göre
- Hakkında
- Oranla, göz önünde tutulursa.
- Karşılığında, karşılık olarak.
- In the cause of.
- So as to.
oyna
- [oynamak] play, move, dance, act, perform, play with, place one's bet, toy, budge, frisk, hop, interpret, jig, juggle, monkey, play around, play at, play on, play upon, playact, represent, work.