yapıp etmek ne demek?
- Yapmak.
yapıp durmak
- Keep on doing.
yapı
- Yapılmakta olan konut, yol, köprü vb. inşaat.
- Barınmak veya başka amaçlarla kullanılmak için yapılmış her türlü mimarlık eseri, bina.
- Yapma, oluşturma, ortaya konulma, meydana getirme.
- Canlı bir varlığın ruh veya beden özelliklerinin tümü, bünye, strüktür
- Bütünün bir araya getirilişinde uyulan dizge, strüktür.
- Ögeleriyle somut bağımlılığı olan bütün.
- Parçaları ve ögeleri arasında yasaya uygunluk, durağan bağlar ve karşılıklı ilişkiler bulunan dizge veya bütün, strüktür.
- Kayaçların ve onların oluşturdukları katmanlarında yerkabuğu içindeki düzeni, durumu.
- Making.
- Texture.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.