yapının dış kısmı ne demek?
- Dressing.
yapın
- Aygıt ya da el ile yapılmış her şey.
- Accomplish, acquit oneself, architect, build, carve out, contrive, create, do, engineer, establish, execute, fashion, fulfil, fulfill, get, go over, go through, have, implement, land, make, perform, ply, practice, practise, produce, profess.
yapın uzmanı
- Oyun için gerekli sahne ve el eşyalarını gerçeğe uygun biçimde yapan ve hazırlayan plastik uzmanı.
- Modeller.
- Staffeur
dış
- Herhangi bir cisim veya alanın sınırları içinde bulunmayan yer, hariç, iç karşıtı
- Bir konunun kapsamına girmeyen şey.
- Görülen, içte bulunmayan yüzey.
- Bir kimsenin görünüşü, durum ve davranışları.
- Bireyin ötesinde bir varlığı olan.
- Somut kavramlarda iki veya ikiden çok şeyde merkeze daha uzak olan.
- Yabancı ülkelerle ilgili.
- Açık havada geçen sahneleri içine alan çekim.
- Açık havada geçen görünçlüklerin yer aldığı çekim; bu anlamda, kapalı bir yerde çevrilse bile, görüntüleri açık havayı, işlikdışını gösteren çekim için de kullanılır
- Açık havada çevrilmiş çekim. İç'in karşıtı.
kısmı
- Bir kısmı, bir parça, bir bölüm. (Osmanlıca'da yazılışı: kısmî)