yalım ne demek?
- Alev
Kuru otların yalımı çabuk geçti.
N. Cumalı - Kılıç, bıçak gibi kesici araçların keskin yüzü.
- Kılıcın boydan boya keskin yüzü.
- Alev, ateş.
- Mertebe
- Kaya.
- Sarp yer, uçurum.
- Şimşek.
- Kuvvet, kudret.
- Derece.
- Çalım.
- Onur
- Flame.
- Blade.
- Steep.
alev
- Aşk ateşi, sevda.
- Alımlı, cazibeli kadın.
- Yanan maddelerin veya gazların türlü biçimlerdeki ışıklı uzantısı, yalım, yalaz, alaz, şule.
- Mızrak uçlarına takılan küçük bayrak, flama.
- Sıcaklık
- Kıvılcım.
- Aşk ateşi.
- Hararet.
- Yanma olaylarında, yüksek sıcaklığa ısınmış katı taneciklerin ve moleküllerin yaydığı ışınlarla parlaklık kazanmış gaz karışımları akışı.
- Ateşten ve yanıcı cisimlerden çıkan parlak, çeşitli şekillere giren gazlardan meydana gelen şeffaf dil, yalım.
yalım yalım
- Alev alev.
yalım yayı lambası
- Flame arc lamp.
- Beck-Bogenlampe (H.-I.-Lampe