yalabık ne demek?
- Alevin oynayarak parıldaması, parlama, parıltı.
- Şimşek.
- Parlak, parıltılı, ışıltılı.
- Güzel, yakışıklı, sevimli.
- İkiyüzlü, kaypak.
- Shinning, glittering; brightness.
yalabıklık
- Yalabık olma durumu, parlaklık.
yalabıma
- Yalabımak işi veya durumu.