yalı boyu ne demek?
- Su kıyısı.
- Gelgitin güçlü olduğu yerlerde, bu olayın etkisi altında kalan kıyının ön bölümü.
- Littoral.
- Shore.
- Beach.
- Seaboard.
- Littoral
su
- Yaşam kaynağı.
- Bu sıvıdan oluşan kitle, deniz, akarsu
- Meyve, sebze vb.nin sıkılmasıyla elde edilen sıvı.
- Bazı kokulu yaprak veya çiçekler imbikten çekilerek elde edilen kokulu sıvı.
- Yemeğin sulu bölümü
- Hidrojenle oksijenden oluşan, oda sıcaklığında sıvı durumunda bulunan, renksiz, kokusuz, tatsız madde, ab.
- Demir araçları ateşte kızdırdıktan sonra, suya daldırılarak sağlanılan sertlik.
- Sutaşı.
- Bkz. çay.
- H2O; yer yüzeyinin en büyük bölümünü oluşturan, kimyaca çok kalımlı, renksiz, kokusuz, tatsız sıvı.
yalı bülbülü
- Konuşkan, çok konuşan kimse.
yalı ağası
- Kıyıları korumakla görevli komutan.
- Tarih.
boyu
- Kendi boyu kadar.
- Height, length, linear measurement, size, bulk, stature; clan, tribe.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yalı bülbülüyalı ağasıyalı çamıyalı çapkınıyalı kazığı gibiyalıyalı oluğuyalı uşağıyalı yaryalıağasıyalyalayalabaçyalabıkyalabıklıkboyuboyu bacadan mı aştıboyu bosu devrilsinboyu boyuna huyu huyunaboyu eninden fazlaboyunboyun alıştırmalarıboyun altı beziboyun aponevrozlarıboyun atardamarlarıboyboy abdestiboy aptestiboy atmakboy ayırıcı