yakıt yüklemek ne demek?
- Fuel
fuel
- Benzin doldurmak
- Yakıt sağlamak
- Yakıt almak
- Yakacak, yakıt, mahrukat
- Ateşe yakacak atmak
- Yakıt yüklemek
yakıt yükleti
- Sıvı yakıtı taşımaya yarayan yüklet.
- Tanker.
- Tankwagen
- Camion citerne
yakıt
- Odun, kömür, doğal gaz, mazot gibi ısı sağlamak amacıyla yakılan madde, yakacak, mahrukat.
- Yandığı zaman ısı veren özdek.
- Nötronların zincir tepkimesi kaynağı olan ışınetkin özdek.
- Isı elde etmekte kullanılan madde.
- Bk. yakıt
- Fuel.
- Combustible.
- Fuel (for heating.
- Fuel oil.
- Dead weight tonnage.
yüklemek
- Bir yere, taşınması için belli ağırlıkta eşya veya araç gereç koymak
- Bir bilgisayar, disket vb.ne gerekli bilgileri aktarmak.
- Bir yükümlülük altına sokmak, sorumlu tutmak.
- Bir suçu birinin üstüne atmak
- Bir cisme elektrik gücü vermek.
- Lay smth.
- At one's door.
- Ascribe.
- Burden.
- Charge.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yakıt yükletiyakıtyakıt alma durağıyakıt almakyakıt basacıyakıt bedellerinin vergi istisnasıyakıt besleme basacıyakıt borusuyakıt boşaltma donanımıyakıt bölmesiyakıt brülörüyakıyakı açmakyakı ağacıyakı otuyakı sakızıyüklemekyüklemeyükleme akımıyükleme bloguyükleme bobiniyükleme boşaltmayüklemyüklem adıyüklem birliğiyüklem değişkeniyüklem değişmeziyükleyükle ve açyükle yürüme