yakını yakınma ne demek?
- Şikâyet.
yakını
- Karşısındaki kişi ya da kişilere, bir durumu yakınarak, sızlanarak anlatma, yakınma, sızlanma, şikâyet.
- Blister, cataplasm, plaster.
yakını ölmüş
- Bereaved.
yakınma
- Yakınmak işi
- Şikayet, şekva
- Kovuşturulması kişisel yakınmaya bağlı suçlarda, hakkı olan kimsenin Cumhuriyet Savcılığına bir istemde bulunması
- Complaining.
- Beefs.
- Jeremiad.
- Indictment, complaint.
- Plainte
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yakınıyakını ölmüşyakını ölmüş kimseyakınındayakınını kaybetmişyakınını kaybetmiş kimseyakınının ölümüyakınışyakınyakın akrabayakın akraba ile cinsel ilişkiyakın akrabalaryakın alan artifaktıyakıyakı açmakyakı ağacıyakı otuyakı sakızıyakınmayakınma belgesiyakınma belirtileriyakınma dizgesiyakınma hakkıyakınma kuruluyakınmakyakınmamak