yakınma ne demek?
- Yakınmak işi
- Şikayet, şekva
- Kovuşturulması kişisel yakınmaya bağlı suçlarda, hakkı olan kimsenin Cumhuriyet Savcılığına bir istemde bulunması
- Complaining.
- Beefs.
- Jeremiad.
- Indictment, complaint.
- Plainte
yakınmak
- Sızlanmak, sızlanarak anlatmak, şikâyet etmek
- Kına, yakı vb.ni vücudun bir yerine sürmek, koymak.
- Şikâyet etmek.
- To complain about.
- Beef.
- Complain.
- Cry out.
- Fuss.
- Grouch.
- Moan.
yakınma belgesi
- Yasa ve tüzüklere aykırı gördükleri eylem ve işlemler dolayısıyle kişilerin yetkili orunlara verdikleri yazılı yakınma kâğıtları.
- Letter of complaint.
- Lettre de plainte
yakınma belirtileri
- Bir işçinin yaptığı işten dolayı duyduğu kötümserliği gösteren belirtiler.
- Grievance symptoms.
- Sympômes de grief