yaşam boyu gelir ne demek?
- Life annuity.
life
- Hayat, yaşam
- Hayatla ilgili, yaşamla ilgili
yaşam boyu
- Yaşanan süreç.
- During good behavior, for life.
yaşam
- Doğumla ölüm arasında yaşanan süre, ömür, hayat
- Bir temel parçacığın oluşumu ve yok oluşu arasında geçen ortalama süre.time
- Cansız özdekten de, tinsel varlıktan da ayrı olarak canlıların (organizmaların) varlık biçimi ve varlık alanı; canlıların temel özelliği. Belirtileri: kendi kendine devinim, beslenme, çoğalma, üreme, etki ve tepki gösterme. Ancak, canlı ile cansız arasındaki kesin sınırı göstermek için henüz bilimsel araçlar tam yeterli değil. Örneğin, virüslerin en aşağı basamaktaki canlı varlıklar mı, yoksa kimyasal bir özdek mi olduğu henüz araştırma konusu; günümüzde canlı sorunu Aristoteles'in entelekheia kavramı ile ya da dirimsel etken (dirimselcilik) aracılığı ile çözülmeye uğraşılıyor. 2- Ölümün karşıtı: Varlıkların doğuşlarından ölümlerine dek uzanan her türden (özellikle beslenme, çoğalma) olayların bütünü. 3- (Fizikötesi bir ilke olarak:) a. Tini, düşünceyi de içine alan tümüyle doğal varlıklar, b. Doğa ve tin ilkesi olarak, her ikisinin kökü. c. Doğaya da egemen olan tinsel güç ya da doğayı da yaratan tanrısal güç olarak evrensel dirimlilik ilkesi. 4- Özel olarak insan yaşayışı için de kullanılan terim: a. Belli bir zaman sınırı içinde yaşanmış olan bedensel, ruhsal, tinsel olayların birliği, b. Biçim kazanmış yaşantıların tümü. c. Değerleri gerçekleştiren, insanın varoluşuna anlam veren ilke. d. İnsanın tinsel, tarihsel eylemlerinin tümü (Dilthey'de).
- Doğumdan ölüme kadar geçen süre, hayat.
- Life.
- Experience.
- Lifetime.
- Living.
- Vita.
- Animation.
boyu
- Kendi boyu kadar.
- Height, length, linear measurement, size, bulk, stature; clan, tribe.
gelir
- Bir kimseye veya topluluğa belli zamanlarda, belli yerlerden gelen para, varidat
- Bir ekonomik birimin belli bir süre içinde kazandığı ücret, aylık, kira vb., varidat, irat.
- Üretim etkinliklerine katılan üretim faktörlerinin yaratılan hasıladan bölüşüm sonunda aldıkları pay.
- Emek faktörünün işlendirilmesinden sağlanan maaş, ücret, bahşiş, prim; finansal araçlardan sağlanan faiz, kâr payı gibi sermaye getirileri; taşınmaz ve topraktan sağlanan kira, rant; iş göremezlik, çocuk desteği; sağlık, işsizlik sigortası ve emeklilik gibi sosyal güvenlik kapsamındaki transfer ödemeleri ile şans oyunları vb. kaynaklardan elde edilen para miktarı.
- Îrâd.
- Bir filmin herhangi bir sinema salonunda ya da oynatım süresi boyunca sağladığı para. (Kesintiligelir ya da kesintisizgelir olarak ikiye ayrılır).
- Box office, box office (takings, receipt), take.
- Income.
- Revenue.
- Revenues.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yaşam boyuyaşamyaşam ağacıyaşam alanıyaşam alanı yapısıyaşam aşamalarıyaşam baharındayaşam beklentisiyaşam belgeleriyaşam biçimiyaşam biçimleriyaşayaşa basmakyaşa özgü ölüm hızıyaşagülyaşyaş ağaç kırığıyaş ağırlıkyaş akıtmakyaş ayrımcılığıboyuboyu bacadan mı aştıboyu bosu devrilsinboyu boyuna huyu huyunaboyu eninden fazlaboyunboyun alıştırmalarıboyun altı beziboyun aponevrozlarıboyun atardamarlarıboyboy abdestiboy aptestiboy atmakboy ayırıcı