yağmurcu ne demek?
- Dinsel, büyüsel ve gizemsel yollarla yağmur yağdırma işini bilen, yöneten kimse; büyücü.
- Rainmaker.
yağmurca
- Dağkeçisi.
- Bir tür geyik.
- Dağ keçisi.
- bir tür geyik. dağ keçisi
yağmur
- Atmosferdeki su buharının yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumda olanı, yağar, yağış, baran, bereket, rahmet
- Çok ve sık düşen, gelen şey.
- Çokluk, bolluk.
- İklim olayının en önemli etkenlerinden biri; havayuvarındaki su buğusunun yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumda olanı.
- gökten damlalar halinde düşen su
- Hava yuvarındaki su buğusunun yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumunda olanı.
- Pluvial.
- Pluvious.
- Barrage.
- Waterworks.