yağmur ne demek?
- Atmosferdeki su buharının yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumda olanı, yağar, yağış, baran, bereket, rahmet
Hava biraz bozukçaydı, dışarıda serin bir yağmur çiseliyordu.
M. Ş. Esendal - Çok ve sık düşen, gelen şey.
- Çokluk, bolluk.
- İklim olayının en önemli etkenlerinden biri; havayuvarındaki su buğusunun yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumda olanı.
- gökten damlalar halinde düşen su
- Hava yuvarındaki su buğusunun yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumunda olanı.
- Pluvial.
- Pluvious.
- Barrage.
- Waterworks.
- Deluge.
- Hail.
- Rain.
- Hailstorm.
- Stream.
- Rainfall.
- The wet.
- Pluie
yağmur alan taraf
- Weather side.
yağmur ana borusu
- Yağmur borularının getirdiği suları toplayarak yağmur kanalına taşıyan boru ağı.