yağ bağlamak ne demek?
- Semirmek.
- Fatten.
yağ bağlatan
- Fattening.
yağ bağlatmak
- Fat, fat up, tallow.
bağlamak
- Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak.
- Düğümlemek.
- Yara ilaç koyup bezle sarmak.
- Denk yapmak, paket yapmak.
- Oluşmak, tutmak, meydana gelmek
- Bir iş veya kimse için ayırmak, tahsis etmek.
- Anlaşma yapmak.
- Uyulması zorunlu olmak
- Ilzâm etmek, borçlandırmak.
- Fixate.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yağ bağlatanyağ bağlatmakyağ balyağ bal olsunyağ banyolu hava filtresiyağyağ aldırmayağ analizleriyağ asidiyağ asitiyağ asitleribağlamakbağlamabağlama açınığıbağlama ağızlığıbağlama barınağıbağlama bileziğibağlambağlam değiştirmesibağlam duyarsızbağlam erkesibağlam kaydıbağlabağlaçbağlaç asıntısıbağlaç deyimibağlaç görevi gören kip