yağ ne demek?
- Birleşiminde stearik, oleik, palmitik asitlerle gliserin bulunan ve bunların oranlarına göre kıvamları değişen bitkisel veya hayvansal madde
Yağ gelen yerden bal esirgenmez.
Atasözü - Vazelin, mazot gibi fizik nitelikleriyle yağları andıran ve sanayide kullanılan mineral madde
Yağı tükenmiş motor gibi duraklamış, kalmıştı.
E. E. Talu - Vücudun, atılması gereken amonyak, üre vb. maddelerini içine alarak deriden sızan ve ter kokusunu veren madde.
- Güzel kokulu bitkilerden çıkarılan uçucu, kokulu ve sıvı madde.
- Abartılı övgü.
- Bağıl devinimli parçalar arasına konarak kaymayı kolaylaştıran, sürtünme ve aşınmayı azaltan kaygan sıvı.
- Uzun zincirli organik asitlerin gliserinle oluşturdukları sıvı ya da katı ester.
- Sürtünmeyi azaltma görevi yapan çeşitli özdeklere verilen ad.
- Yağ asitlerinin gliserolle oluşturduğu bileşik.
- Oil.
- Adipose.
- Grease.
- Slush.
- Shortening.
- Tallow.
- Suet.
- Butter.
- Margarine.
- Oleo.
- Lubricant.
- Fat.
- Öl
- Huile
yağ aldırma
- Liposuction.
yağ analizleri
- Yağın incelenmesi ve tanımlanabilmesi için yapılan, nem içeriği, organik madde içeriği, renk, yoğunluk, kaynama noktası, optikçe aktiflik, çözünürlük, sabunlaşmayan madde içeriği, sabunlaşma değeri, ester değeri, iyot değeri, asit değeri, vb. gibi analizlerin tamamı.
- Oil analysis.
- Analyse de huile