yığışımlı sıklık eğrisi ne demek?
- Bkz. kemer.
kemer
- Bele dolayarak toka ile tutturulan, kumaş, deri veya metalden yapılan bel bağı
- Etek, pantolon vb. giysilerin bele gelen bölümü.
- Emniyet kemeri.
- Tümsekli.
- Kemiklerden oluşmuş kemer biçiminde tavan.
- Katmanlı kayaçlarda bir kıvrımın kabarık tepe yeri, tekne karşıtı.
- İki sütun veya ayağı birbirine üstten yarım çember, basık eğri, yonca yaprağı vb. biçimlerde bağlayan ve üzerine gelen duvar ağırlıklarını, iki yanındaki ayaklara bindiren tonoz bağlantı
- Özellikle yolculukta kullanılan, üzerinde altın, para yerleştirmeye yarar gözleri olan meşin kuşak.
- Bir kıvrımın kabarık, tepe yeri. bkz. tekne, kıvrım.
- Yay gibi eğik olan yapı.
yığışımlı dağılım
- Gözlem değerleri yada kümelerin sıklıklarını yığıştırarak veren dağılım.
- Cumulative distribution.
yığışımlı geçerlik
- Bir ölçme aracının, kullanıldığı çeşitli zaman ve bağlamlarda geçerli sonuçlar vermesine bakarak geçerliğini belgeleme yolu. bkz. geçerlik saptama yolları.
- Cumulative validity.
sıklık
- Sık olma durumu.
- Sıkça geçme, kullanımı sık olma.
- Frekans.
- Titreşen bir dizgenin, bir dalganın saniyedeki titreşim, sayısı; birimi hertz. (Hz)'dir.
- Bk. yinelenim
- İncelenen bir değişkenin belli bir değerinin kaç kez gözlendiğini gösteren sayı.
- Bir olayın belli bir toplulukta belirli süre içerisindeki görülüş sayısı, insidans.
- Belli bir puanla gösterilen ya da herhangi bir sınıf genişliği içinde yer alan denek, gözlem ya da olay sayısı.
- Bir gözlem dizisinde aynı değerlerin yinelenmiş sayısı.
- Thickness.
eğri
- Doğru veya düz olmayan, bir noktasında yön değiştiren, çarpık, münhani, doğru karşıtı.
- Yay gibi kavislenmiş, eğmeçli, mukavves.
- Yatay veya düşey olmayan, bütünüyle bir yana eğilmiş bulunan, eğik, mail.
- Yanlış bir biçimde
- Bir olayın şiddetindeki azalış ve çoğalışları gösteren çizgi.
- Doğru veya düz olmayan çizgi, yüzey.
- Bk. kavis
- Bir özelliğin yeğinliğindeki değişimleri özetleyen çizgi.
- Curve.
- Crooked.