eğri ne demek?
- Doğru veya düz olmayan, bir noktasında yön değiştiren, çarpık, münhani, doğru karşıtı.
- Yay gibi kavislenmiş, eğmeçli, mukavves.
- Yatay veya düşey olmayan, bütünüyle bir yana eğilmiş bulunan, eğik, mail.
- Yanlış bir biçimde
Gazetecilik bu oğlum, eğri, doğru yazılıp çıkmalı.
M. Ş. Esendal - Bir olayın şiddetindeki azalış ve çoğalışları gösteren çizgi.
- Doğru veya düz olmayan çizgi, yüzey.
- Bk. kavis
- Bir özelliğin yeğinliğindeki değişimleri özetleyen çizgi.
- Curve.
- Crooked.
- Bent.
- Awry.
- Sloping.
- Slanting.
- Oblique.
- Skew.
- Aslant.
- Aslope.
- Cockeyed.
- Sinuous.
- Skewed.
- Slouching.
- Slouchy.
- Out of the straight.
- Tortuous.
- Untrue.
- Warped.
- Graph.
- Trajectory.
- Irregular.
- Uneven.
- Bowed.
- Curved.
- Slanted.
- Bandy.
- Angle.
- Inclined.
- Courbe
eğri altı alan
- İlaçların doz-yanıt eğrisinin altındaki alanın yüzölçümü
- Area under curve
eğri altındaki alan
- Plazma ilaç yoğunluğu-zaman eğrisinde, eğri altında kalan alanın hesaplanmasıyla ortaya çıkan farmakokinetik parametre.
- Area under the curve.
- Area under the curve, AUC.