yüzsüzlük edip almak ne demek?
Make bold.
make
- Elde etmek
- Kazanmak
- Varmak
- Ilişki kurmak
- (yol)almak
- Zorlamak, mecbur etmek, yaptırmak
- Anlamak, anlam çıkarmak
- Etmek, tutmak
- Yetişmek
- Yapmak
yüzsüzlük
- Yüzsüz olma durumu, yüzsüzce davranış
Impudence.
Assurance.
Cheek.
Effrontery.
Temetry.
yüzsüzlük etmek
Have the nerve to.
edip
- Edebiyatla uğraşan, edebi eser veren kimse, yazar.
- Edepli terbiyeli, edebiyatla ilgilenen kişi.
- Terbiyeli, saygılı, nazik kimse.
- Edebiyatla uğraşan kimse
Man of letters.
Literary man.
Writer.
almak
- Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak
- Bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmak.
- Birlikte götürmek.
- Satın almak
- Ele geçirmek, fethetmek
- İçine sığmak.
- Kabul etmek.
- Kendine ulaştırılmak, iletilmek.
- Bk. çevirmek
Take.