yüklük ne demek?

  1. Evlerde yatak, yorgan gibi şeyleri koymaya yarayan yer veya büyük dolap, yük, yük odası

    Öbür yana dönüyor, kocaman bir yüklüğün kapısını açıyordum.

    Y. K. Karaosmanoğlu
  2. Yolcu taşıyan araçlarda yolcu yükünün konduğu kapalı ya da açık bölüm.
  3. (en)Closet.
  4. (en)Cupboard.
  5. (en)Container.
  6. (en)Wardrobe bed.
  7. (en)Trunk, boot.
  8. (al)Kofferraum
  9. (fr)Coffre d bagages

yüklük kapağı

  1. Yolcu taşıyan taşıtların yük konan bölümlerini örten kapak,
  2. (en)Truck lid, boot lid.
  3. (al)Kofferdeckel
  4. (fr)Porte de coffre

yüklü

  1. Yükü olan.
  2. Yapılacak işi çok olan.
  3. Çok çalışmayı gerektiren, çetin, güç, uygun.
  4. Çok fazla, pek çok
  5. Bir duyguyu, bir olguyu içinde veya üzerinde fazlaca bulunduran
  6. Çok sarhoş.
  7. Paralı, varlıklı.
  8. Gebe.
  9. (en)Fraught.
  10. (en)Loaded.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

yüklük kapağıyüklüyüklü empedansyüklü parçacıkyüklü parçacikyüklü soruyükleyükle ve açyükle yürümeyüklemyüklem adıyükyük kütle oranıyük akımıyük aktarım dedektörleri, CTDyük aktarımı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın