worst case ne demek?
- En kötü durum
en
- Bir yüzeyde boy sayılan iki kenar arasındaki uzaklık, genişlik, boy, uzunluk karşıtı.
- Hayvanlara veya eşyaya vurulan damga, işaret.
- Başına geldiği sıfatların üstün derecede olduğunu gösteren kelime
- Bir filmin iki kenar arasında kalan, filmlerin çeşitlerine göre değişen ve filmlerin boylarını belirleyen uzunluğu.
- Erime noktasının kısaltılmış şekli.
- Hlk. Hayvanların kulaklarına vurulan damga.
- Bk. genişlik
- This must not be confused with -en corresponding in Old English to the AS.
- Infinitive ending -an.
- See Em.
worst
- Yenmek, alt etmek
- En fenası, en kötüsü
- En fena surette, en kötü şekilde
- En kötü şey, en fena durum
- Yenmek, mağlup etmek, üstün gelmek
worsted
- Bükme yün, yün ipliği.
- Taranmış (yün), yün iplikten dokunmuş
case
- Kutulamak, yerine koymak (kasa, kilif vb.)
- Kaplamak, ciltlemek, örtmek
- Dava
- Vaka
- Durum, vaziyet, hal
- Kasa
- Mesele, problem
- Hasta
- Gözetlemek, dikizlemek
- Ismin hallerinden biri
Türetilmiş Kelimeler (bis)
worstworstedworsted yarnworseworse and worseworse luckworse offworse stillworcationworcesterworcester sosworcestershireworcestershire saucecasecase analysiscase and end punctuationcase approachcase bearing clothes mothcase bookcase by casecase conferencecase conversioncase depthcascasacasabacasaba meloncasablanca