watching closely ne demek?
- Takip
takip
- Yetişmek, yakalamak veya bulmak amacıyla birinin arkasından gitme, izleme
- Ardınca gitme veya gelme.
- Kovuşturma, kovuşturulma.
- İzinden gitme, uyma, izleme.
- Geri çekilmekte olan düşmanı yenmek, yok etmek için yapılan hareket.
- Izlem
- Bk. izleme
- Pursuit.
- Tracing.
- Chase.
watching
- Seyretme, gözleme, gözetleme
watch
- Bakmak, dikkat etmek
- Beklemek, gözlemek
- Fırsat kollamak
- Tetikte olmak
- Gözkulak olmak
- Bekçilik etmek, nöbet beklemek, nöbetçi olmak
- Gözetmek
- Gözetlemek, seyretmek
- Sabahlamak
- Cep veya kol saatı
closely
- Yakından, sıkı sıkı, dikkatle, hemen hemen aynı, benzer