watch ne demek?
- Bakmak, dikkat etmek
- Beklemek, gözlemek
- Fırsat kollamak
- Tetikte olmak
- Gözkulak olmak
- Bekçilik etmek, nöbet beklemek, nöbetçi olmak
- Gözetmek
- Gözetlemek, seyretmek
- Sabahlamak
- Cep veya kol saatı
- Bekçilik, gözetleme
- Uyanıklık
- Nöbetçilik, nöbet tutma
- Nöbetçi, bekçi
- Devriye
- Nöbet yeri veya süresi
- Eskiden gecenin bir kısmı
- Nöbet, posta, vardiya
- Aynı vardiyada nöbet tutan tayfalar
- Seyretmek, izlemek, bakmak, gözlemek, dikkat etmek, beklemek, gözkulak olmak, yolunu gözlemek, başında beklemek, nöbet tutmak, gözetlemek, kollamak
watch and ward
- Nöbet tutma, sürekli uyanık olma, sürekli tetikte olma, devamlı olarak gözetleme
watch band
- Saat kordonu
- Saat kulpu
- Saati bileğe dolamak için kullanılan kayış
- Saat kayışı