uzunca bir süre ne demek?
- Quite a long time
uzunca
- Biraz uzun.
- Uzun olarak, bol zamanlı
- Lengthily.
uzunca boylu
- Tallish.
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
süre
- Bir olayın başı ile sonu arasında geçen zaman parçası, zaman aralığı, zaman bölümü, müddet
- Span.
- Continuance.
- Bout.
- Interval.
- Length.
- Period.
- Respite.
- Space.
- Stretch.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
uzuncauzunca boyluuzunca perhiz süresiuzunuzun açınıkuzun adımuzun adımlarlauzun adımlarla koşmauzu aletuzubuzubeuzubetuzubeti lisanbirbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verase